YOLSUZLUKLARIN ÖNÜNE BÜYÜK BİR SET ÇEKTİRDİK
Kamu ihalelerinde, şartnamelerde öz malı olarak bulundurulması zorunluluğu getirilen, özel olarak tasarlanmış araç, malzeme ve ekipmanlarla ihaleye sadece bu araç ve ekipmanlara sahip tek bir firmanın katılımının sağlanması ve teklif alma usulüyle oluşturulmuş hiçbir kritere dayalı olmayan yüksek birim fiyatlarla anormal karlar elde edilmesi yönteminin önüne geçmek, kamu kaynaklarının hiç edilmesini engellemek üzere bir müddettir çalışıyor, yazıyor ve çiziyorduk.
Değerli okuyucular Türkiye’de pekçok idarede bugüne kadar yapılan işlem özetle şu idi, alınacak hizmet için öncelikle çok özel bir araç ya da ekipman tanımı oluşturulur firma tarafından. Bu araç bir tane istenir ve bununda kiralanmasına izin verilmez ve firmanın öz malı araç olması istenir. Mesela şartname de aracın hortum boyu yazılır, aracın fiili durumuna göre bazen klimalı istenir bazen klimasız olsun denilir, hatta iş daha ileri götürülüp sağdan direksiyonlu olması dahi istenebilir. Şartnameyi alan firmalar bu ihale şartnamesini hangi firmanın hazırladığını aracın tanımından anlar ve bu ihaleye centilmenlik gereği dahil olmazlar.
Birim fiyat oluşturma kriterleri belli olmadığı için, benzer iş yapan belediyelerin ihale birim fiyatlarından yaralanmak yerine, aynı firmalardan araç kira bedelleri için teklif istenir, firma teklifini maliyet artı kar artı belediye bürokrat ya da başkanının istediği rüşveti hesap ederek oluşturur ve olması gerekenin çok üzerinde bir yaklaşık maliyet teklifi verir ve bu ihaleye tek başına girerek kazanır. Böylece kamu kaynağı kişilere aktarılmış yetimin malı hiç edilmiş olur.
Bu gerçekten hareketle kendi çapımızda büyük bir mücadeleye başladık. Ekap üzerinden çapraz kontroller yaparak bir firmanın çok sayıda belediyede aynı araçla ihale kazandığı gibi çarpıcı sonuçlara eriştim. Bir iş ortaklığının, tek bir araçla 500 milyon tutarında, çok sayıda ihaleye tek başına katıldığını kazandığını buldum. Bunların herbirini zamanı gelince yazacağım. Çünkü ülkemizde ne söylediğinden çok ne zaman söylediğin daha kıymetli oluyor.
Velhasıl meseleyi bu kadar yüksek perdeden gündemde tuttuğumuzdan olsa gerek Kamu İhale Kurumu, 30 Eylül 2020 tarihinde HİZMET ALIMI İHALELERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE değişikliğe gitti. Bu değişiklikle, “İşin yapılabilmesi için gerekli görülen makine, teçhizat ve diğer ekipmana ilişkin bilgilere sözleşme tasarısında yer verilir. Ancak, söz konusu makine, teçhizat ve diğer ekipman yeterlik kriteri olarak belirlenemez. İşin niteliğinin gerektirdiği hallerde, kendi malı olması gerekli görülen makine, teçhizat ve diğer ekipman fiyat dışı unsur olarak belirlenebilir.” denilerek, öz malı araç belirlemenin sadece fiyat dışı unsur olarak belirlenebileceğini detaylı olarak kurala bağladı. Bu kararla ihaleyi tek bir öz malı araçla kazanma dönemi nihayet kapandı.
Bana göre bu tarihi bir karardır. Bu kararın yayınlandığı gün twitter adresimden şu cümleleri yazmaktan kendimi alıkoyamadım; “Allah’ıma çok şükür nasip oldu vatana millete insanımıza çok büyük bir hizmete vesilemiz oldu. Bugün önemli bir gün.
Artık ölsem gam değil. Çok mutlu ve çok huzurluyum. Allahım sen şahit ol, Şahit olarak sen yetersin.”
On yıllardır devam edegelen kamu kaynaklarının bir firmaya çeşitli nedenlerle aktarılmasında ki temel model, üzerine gitmemizin de etkisiyle olduğunu düşündüğüm bir şekilde sonlandırılmış oldu. Emeği geçenlere, Yönetmeliği bu şekliyle düzenleyenlere, farkındalığı olanlara, milletim adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Elbette hırsıza kilit dayanmaz. En önemli kontrol insanın kendi beyninde inandığı değerler adına kendisi için koyduğu kontroldür. Mevzuat düzenlemeleri bu ilkelerden nasibini almamış insanlığını kaybetmiş kişilerce her zaman başka başka yollarla aşılmaya devam edecektir.
Ben hırsızlar, yeni yollar bulana kadar en azından şimdilik huzurluyum. Bugün yolsuzlukların önüne büyük bir set çekildi. Bu işlere bulaşmış, özel araç ve ekipmanlarla firmalara dünyalar kadar fazla ödemeye sebep olmuş üçbeş azınlık dışında herkes mutlu ve huzurlu olsun.
Dr. Erkan Karaarslan