Loader

*İdari ve Mali Mevzuat Dergisi Ocak 2010 Sayısında Yayımlanmıştır.

MAHALLİ İDARELERDE TEŞEKKÜLLERE NAKDİ OLARAK BAĞIŞ VE YARDIM YAPILABİLİR Mİ?

 

Erkan KARAARSLAN

Maliye Bakanlığı Muhasebat Başkontrolörü

SGK Kurumsal Gelişim Daire Başkanı

 

I- GİRİŞ

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun amacı, kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda “kamu kaynakları”nın etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlamak üzere, kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenlemektir.

Kanun’un 3. maddesinin (g) bendinde, “kamu kaynakları” borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerler olarak tanımlanmıştır.

Kanun’un üçüncü bölümü “Kamu Kaynağının Kullanılmasının Genel Esasları” başlığı ile düzenlenmiştir. Bu bölüm altında “Malî Saydamlık, Hesap Verme Sorumluluğu, Stratejik Planlama ve Performans Esaslı Bütçeleme” başlıklı maddeler yer almaktadır. Bu maddeler merkezi yönetim bütçesi içinde yer alan idarelerin kamu kaynağını nasıl kullanması gerektiği ile ilgili düzenleme içeren maddelerdir.

II- KAMU KAYNAĞININ KULLANILMASININ GENEL ESASLARI

Kanun’un kamu kaynağının kullanılmasıyla ilgili olarak belirlediği genel esaslar şunlardır:

  1. Malî Saydamlık

Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında denetimin sağlanması amacıyla kamuoyu zamanında bilgilendirilir. Bu amaçla;

a) Görev, yetki ve sorumlulukların açık olarak tanımlanması,

b) Hükümet politikaları, kalkınma planları, yıllık programlar, stratejik planlar ile bütçelerin hazırlanması, yetkili organlarda görüşülmesi, uygulanması ve uygulama sonuçları ile raporların kamuoyuna açık ve ulaşılabilir olması,

c) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından sağlanan teşvik ve desteklemelerin bir yılı geçmemek üzere belirli dönemler itibarıyla kamuoyuna açıklanması,

d) Kamu hesaplarının standart bir muhasebe sistemi ve genel kabul görmüş muhasebe prensiplerine uygun bir muhasebe düzenine göre oluşturulması,

zorunludur.

Malî saydamlığın sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması ve önlemlerin alınmasından kamu idareleri sorumlu olup, bu hususlar Maliye Bakanlığı’nca izlenir.

  1. Hesap Verme Sorumluluğu

Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.

  1. Stratejik Planlama ve Performans Esaslı Bütçeleme

Kamu idareleri; kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlarlar.

Kamu idareleri, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar.

Kamu idareleri, yürütecekleri faaliyet ve projeler ile bunların kaynak ihtiyacını, performans hedef ve göstergelerini içeren performans programı hazırlar.

Kamu idareleri bütçelerini, stratejik planlarında yer alan misyon, vizyon, stratejik amaç ve hedeflerle uyumlu ve performans esasına dayalı olarak hazırlarlar. Kamu idarelerinin bütçelerinin stratejik planlarda belirlenen performans göstergelerine uygunluğu ve idarelerin bu çerçevede yürütecekleri faaliyetler ile performans esaslı bütçelemeye ilişkin diğer hususları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve ilgili kamu idaresi tarafından birlikte tespit edilecek olan performans göstergeleri, kuruluşların bütçelerinde yer alır. Performans denetimleri bu göstergeler çerçevesinde gerçekleştirilir.

Yukarıda sayılan genel esaslar tüm kamu kaynaklarının kullanılması ile ilgili olarak belirlenmiş genel esaslardır. Bu kaynakları sadece Devlet’in tüzel kişiliği içinde yer alan idareler ile kamu tüzel kişileri kullanmamakta bunun dışında bazı gerçek ve tüzel kişilere de gerektiğinde bütçeden “kamu kaynağı” kullandırılmaktadır.

5018 sayılı Kanun’un 29. maddesinde, gerçek ve tüzel kişilere bütçelerden yapılacak yardımlar konusunu düzenlenmiştir. Diğer bir ifadeyle bu madde, gerçek ve tüzel kişilere kullandırılacak kamu kaynağı ile ilgili özel düzenlemeler içermektedir.

III- MAHALLİ İDARELER KİMLERE BÜTÇELERİNDEN NAKDİ YARDIM YAPILABİLİR?

5018 sayılı Kanun’un 29. maddesinin ilk paragrafında, “Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir.” denilmiştir.[1] Bu suretle, öncelikle kamu kaynağının kullanılmasının yasal olması gerektiği belirtildikten sonra kimlere bütçelerden yardım yapılabileceği sayılmıştır.

Aynı maddenin ikinci paragrafında ise, “Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığı’nca hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” denilmiştir.

Bu hükme istinaden, “Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik” (Nakdi Yardım Yönetmeliği) hazırlanmış ve Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.[2]

Yönetmelik’in kapsam maddesine bakıldığında, bu Yönetmelik’in genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinden dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılması ve bu yardımın kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usulleri kapsadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, genel yönetim kapsamındaki idarelerin bütçelerinden özel kanunları gereğince gerçek ya da tüzel kişilere yapılan yardımlar bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. Zira bu neviden yardım alan gerçek ve tüzel kişilere kendi özel kanunlarındaki hükümler uygulanmaktadır.

Yardım yapılacak kurum ve kuruluşlara genel olarak Teşekkül ismi verilmektedir. Teşekkülden dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri tüzel kişileri, anlamak gerekmektedir. Mahalli idareler, yardım yapabilme şartlarına uygun bir biçimde;

  1. Derneklere (Dernek;
  2. Vakıflara (Vakıf;
  3. Birliklere (Birlik;
  4. Kurumlara (Kurum;
  5. Kuruluşlara (Kuruluş;
  6. Sandıklara (Sandık;

Nakdi yardım yapabilir.

IV- YARDIM YAPABİLME ŞARTLARI

  1. Genel Olarak

Nakdi Yardım Yönetmeliğinin 5. maddesinde yardım yapılabilme şartları sayılmıştır. Buna göre yardımın yapılabilmesi için yedi şartın birlikte yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır;

a) Mahalli idare bütçesinde bu amaçla ödenek tefrik edilmiş olması,

b) Yardımlarda kamu yararı gözetilmesi, yardımların öncelikle toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlaması ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunulmasına yönelik olması,

c) Teşekkülün[3], yardımı yapacak idarenin görev alanına giren konularda faaliyet göstermesi,

ç) Teşekkül ile yardım yapacak idare arasında protokol yapılması,

d) Teşekkülün, 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflardan olmaması,

e) Teşekkülün, Anayasa ve kanunlarla yasaklanmış faaliyetlerde bulunmamış olması,

f) Teşekkülün, üyelerine veya ortaklarına kazanç paylaşımı veya kâr dağıtımı amacının bulunmaması.

B- Mahalli İdare Bütçesinde Bu Amaçla Ödenek Tefrik Edilmesi ve Bağış ve Yardım Ödenekleri

Teşekküllere yardım yapabilmek için ilk şart idare bütçesinde bu amaçla ödenek tefrik edilmiş olmasıdır. Yardım yapmak isteyen idareler, gerek bütçe hazırlık süreci sonucunda meclislerinden yetki alarak bütçe başlangıç ödenekleri ile gerekse de dönem içinde yetkili makamlarının izni ile ödenek aktarmak suretiyle ya da ek bütçe uygulamaları ile bağış ve yardım kodları için ödenek temin etmeleri gerekmektedir ki bu bağış ve yardım yapmak için ön koşuldur.

Mahalli idarelerin bütçelerinden dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yapılan bu yardımlar mali mevzuat açısından “transfer harcaması“ sayılmaktadır. Transfer harcaması ise, harcama yapılacak alana göre cari transfer veya sermaye transferi olarak ikiye ayrılmaktadır.

Cari transferler, sermaye birikimi hedeflemeyen ve cari nitelikli mal ve hizmet alımını finanse etmek amacıyla karşılıksız olarak yapılan ödemelerdir. Sermaye transferleri ise bütçe dışına sermaye birikimi amaçlayan veya sermaye nitelikli mal ve hizmetlerin finansmanı amacıyla yapılan karşılıksız ödemelerdir.

Teşekküllere yapılacak bağış ve yardımlar için temelde ödenek ekonomik kodlamada 05.03 Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yapılan Transferler kodunda yer almaktadır. Bütçe Gider kodlamasında da temelde 05.3.1.01 (Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara) kodu kullanılmaktadır. Bu kodlamanın yanı sıra aşağıdaki diğer ekonomik kodlarda gerektiğinde kullanılabilir.

05

3

 

 

KAR AMACI GÜTMEYEN KURULUŞLARA YAPILAN TRANSFERLER

05

3

1

 

Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara

05

3

1

01

Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara

05

3

1

02

Vakıf Üniversitelerine

05

3

1

90

Diğerlerine

 

07

1

9

 

Diğer Sermaye Transferleri

07

1

9

01

Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara

07

1

9

02

Vakıf Üniversitelerine

07

1

9

03

Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarına

07

1

9

90

Diğer

 

Yardımı yapacak mahalli idarelerin, fonksiyonel kodlamada, kendi ana fonksiyon kodu, ödeneğin bulunduğu birimin fonksiyonel kodu gibi kodlardan yararlanarak fonksiyonel kodu belirleyebilir ancak fonksiyonel kodlar arasında yer alan 1.6.0 (Genel Nitelikli Transferlere İlişkin Hizmetler) kodu en uygun fonksiyonel koddur.

Kurumsal kodlamada ise, idarelerin kendi birimlerine ilişkin görev ve çalışma yönetmelikleri çerçevesinde yardım yapmakla görevlendirilmiş alt harcama birimlerine ödenek konulabilir. Bu konuda herhangi bir sınırlandırma bulunmamaktadır.

C- Yardımlarda Kamu Yararı Gözetilmesi

Yardımlarda kamu yararı gözetilmesi ve yardımların öncelikle toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlaması ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunulmasına yönelik olması gerekmektedir.

Nakdi yardım yönetmeliğinde yer alan bu hüküm yardım yapılmasının önemli ve gerekli bir koşulu olmakla birlikte oldukça soyut ve sübjektif kalmaktadır. Bu nedenle kitabımızda yer alan diğer somut şartlar yerine getirildiği takdirde bu bölümde belirtilen şartın yerine getirilmesine genel hukuk kuralları geçerli olacaktır.

Şartın yerine getirilmesi açısından tersten bir bakış yapıldığında, yardımlarda;

  • Kamu yararı yerine bireyin yararının gözetilmesi,
  • Toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlanması yerine birey ya da grupların ihtiyaç ve sorunlarının çözümü dikkate alınması,
  • Toplumsal gelişmeye katkıda bulunulmasına yerine bunu engellenmesi ya da bireyin gelişimine katkıda bulunulması,

Durumlarında yapılan yardımın hukuki bir dayanağı olmayacaktır.

D- Teşekkülün, Yardımı Yapan Mahalli İdarenin Görev Alanına Giren Konularda Faaliyet Göstermesi

Nakdi yardım yapmanın bir diğer önemli koşulu da, yardım yapan mahalli idarelerinin, kendi görev alanlarında faaliyet gösteren teşekküllere yardım yapabilmeleridir.

Yardım yapmak isteyen mahalli idareler kuruluş kanunlarında[4] ve diğer ilgili mevzuatta yer alan, kuruluş Gerekçesi, amacı, görevleri, yetkileri, sorumlulukları, imtiyazları, giderleri ve diğer ilgili maddeleri inceleyerek geniş bir yorumla içerik ve coğrafi olarak görev alanına giren konuları belirlemeli ve teşekküllerin faaliyet alanları ile bunları karşılaştırmalıdır. Bu karşılaştırma sonucunda bir uyum söz konusu ise yardım yapmalı aksi takdirde yardım yapmamalıdır.

E- Yardım Yapacak Mahalli İdare ile Teşekkül Arasında Protokol Yapılması

Yardım yapmanın bir diğer önemli koşulu da idare ile teşekkül arasında bir protokol yapılması gereğidir. Protokol kelime olarak birçok anlamda kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alan ifadelerden bu çalışma için en uygunu, “Bir toplantı, oturum, soruşturma sonucunda imzalanan belge” tanımlamasıdır. Burada özel bir bağıt, sözleşme veya anlaşmadan bahsedilmemektedir.

Protokolde herhangi bir şekil şartı olmamakla birlikte, Amaç, kapsam, tarafların görev ve sorumlulukları, tereddütlerin giderilmesi ve protokolün süresi gibi hususların bulunmasına ve eğer herhangi bir özel yetki devri yapılmamışsa, yardımı yapan idarenin üst yöneticisi ile teşekkülün Genel Başkanı tarafından imzalanmasına gereksinim bulunmaktadır.   

F- Teşekkülün, 5072 sayılı Kanun Kapsamındaki Dernek ve Vakıflardan Olmaması

5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun[5], kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan dernekler ve Türk Medenî Kanununa göre kurulan vakıflar ile bunların kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkilerini düzenler ve kapsar.

Bu kapsamdaki dernek ve vakıflara mahalli idarelerce bağış ve yardım yapılması söz konusu değildir.

G- Teşekkülün, Anayasa ve Kanunlarla Yasaklanmış Faaliyetlerde Bulunmamış Olması

Teşekkülün, Anayasa ve kanunlarla yasaklanmış bir faaliyette bulunmamış olması da mahalli idarelerin yardım yapmasının temel koşuludur. İfadeden de anlaşılacağı üzere “bulunmamış olması” denilerek kesinleşen bir durumdan bahsedilmektedir. Teşekkülün bu yönde bir faaliyette bulunduğunun mişli geçmiş zamanda tespit edilmiş olması gerekmektedir. Bu yönde iddia ya da emareler bulunması yeterli değildir ve kesin hüküm gerekir.

H- Teşekkülün, Üyelerine veya Ortaklarına Kazanç Paylaşımı veya Kâr Dağıtımı Amacının Bulunmaması

Teşekkülün, üyelerine veya ortaklarına kazanç paylaşımı veya kâr dağıtımı amacının bulunmaması da yardım yapmasının önemli bir koşuludur. Teşekkülün kuruluşunu sağlayan metinlerde (Kanun, yönetmelik, tüzük, senet, anlaşma vb) kuruluş amaçları arasında üyelerine veya ortaklarına kazanç paylaşımı veya kar dağıtımı amacı varsa bu teşekküle yardım yapılamaz. Bu amaç bulunmuyorsa filende böyle bir tespit söz konusu değilse bütçelerden nakdi yardım yapılabilir.

V- YARDIM YAPILMASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİLER İLE ÖDEME EMRİ BELGESİ

Mahalli idarelerden teşekküllere yardım yapılması sürecinde meclisler bütçe ödeneğinin konulması aşamasında; üst yöneticiler yardım miktarını ve dağıtım yapılacak teşekküllerin belirlenmesinde yetkili görevli ve sorumludur.

Bütçesinde yardım ödeneği bulunan harcama yetkilileri, üst yönetici onayında belirtilen yerlere belirtilen miktarda bağış ve yardımın ödeme emrine bağlamakla ve ödeneğin olup olmadığının kontrolünü yapmakla; gerçekleştirme görevlileri ödeme için gerekli belgelerin düzenlemekle; muhasebe yetkilisi ise 5018 sayılı Kanunda belirlenen yetkileri çerçevesinde[6] gerekli kontrolleri yapmakla yetkili görevli ve sorumludur.

Bağış ve yardım ödeneklerinin kullanımı ve belirlenen paranın aktarımını sağlayacak ödeme emri belgesine, harcama belgeleri mevzuatımıza göre,  üst yöneticinin onayının eklenmesi gerekmektedir.

VI- YARDIMLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Ödeme emri belgesi ile muhasebeleştirilen yardımlar aşağıdaki şekilde kayıtlara alınır.

------------------------------ /  ------------------------------

630.05.3.1.01- Giderler Hesabı

 103.02- Verilen Çekler ve Gönderme Emirleri Hs.

------------------------------ /  ------------------------------

830.05.3.1.01 Bütçe Giderleri Hesabı

              835- Gider Yansıtma Hesabı

------------------------------ /  ------------------------------

905.05.3 Ödenekli Giderler Hesabı

              900/903 05.3 Gönderilecek Bütçe Ödenekleri Hs.

------------------------------ /  ------------------------------

VII- YARDIMLARIN KULLANILMASI, İZLENMESİ VE DENETLENMESİ

  1. Yardım Yapılan Teşekkül Açısından

Yardım yapılmasına ilişkin Yönetmeliğin 7. Maddesinin ikinci fıkrasında “Yardım alan teşekküller, yardımın amacına uygun olarak harcanıp harcanmadığına ilişkin bilgi, belge ve kayıtların birer örneği ile faaliyet raporlarını, faaliyetin bitimini müteakip bir ay içinde veya devam eden faaliyetlerine ilişkin bilgi, belge ve raporlarını takip eden yılın ilk ayı içerisinde yardım yapan idareye göndermek zorundadır[7].” hükmü yer almaktadır. Yardım alan teşekküller açısından yardım aldıkları kamu idarelerini iki şekilde bilgilendirme söz konusudur. Bunlar;

  • Yardımın amacına uygun olarak harcanıp harcanmadığına ilişkin bilgi, belge ve kayıtların birer örneği ile faaliyet raporlarının faaliyetin bitimini müteakip bir ay içinde yardım yapan mahalli idareye gönderilmesi gerekmektedir.
  • Devam eden faaliyetlerine ilişkin bilgi, belge ve raporların takip eden yılın ilk ayı içerisinde yardım yapan mahalli idareye gönderilesi gerekmektedir.

Teşekküller yardımla ilgili idare memurları tarafından denetime tabi tutulurlarsa; istenecek bilgi, belge ve kayıtları göstermeleri, vermeleri, sorulan soruları yazılı ve/veya sözlü olarak cevaplandırmaları zorunludur.

  1. Yardım Yapan Mahalli İdare Açısından

Yardım yapan idareler, yapılan yardımla sınırlı olmak üzere gerekli gördüğü her türlü inceleme, kontrol ve denetimi yapmaya yetkilidir.

Mahalli idareler, yardım yapılan teşekküllerin isim listesini, teşekküllere ilişkin bilgileri, yardımın amacını, konusunu ve yapılan yardım tutarlarını, izleyen yılın Şubat ayı sonuna kadar kamuoyuna açıklar.

İdarelerin web sayfalarında yapılan yardımlar adı altına bir link olması ve bu linkten yapılan yardımların bir tablo olarak görülmesi gerekmektedir. Bu tablolar yardımın yapıldığı yılı izleyen yılın şubat ayı sonunda web sayfasına konulmalı ve ertesi yıl yeni tablolar internette yer alana kadar burada kalmalıdır.

VIII- YARDIMLARIN AMACINA UYGUN OLARAK KULLANIMI

Yardım yapılan teşekküller; yardım konusu faaliyetin gerçekleştirilemeyeceğinin veya yardımın amacına uygun olarak harcanmamış olmasının tespiti hâlinde, tespitin yapılmasını müteakip durumun teşekküle tebliğinden itibaren onbeş gün içinde, ilgili mahalli idareye yardım tutarını aynen iade etmek zorundadır.

Yardımın süresi içinde iade edilmemesi durumunda, yardım tutarı kanunî faiziyle birlikte genel hükümlere göre ilgili teşekkülden tahsil edilir.

Yardımı süresi içinde iade etmeyen teşekküller, bu Yönetmelik kapsamındaki yardımlardan bir daha yararlandırılmaz.

IX- MAHALLİ İDARELERİN ALT DÜZEYDE DÜZENLEME YAPMA YETKİSİ VE ZORUNLULUĞU

İdarelerin yapacağı yardımları alacak olan teşekküller çok farklı nitelikte olabilecekleri gibi, yapılacak yardımları alabilmek için de belli kriterlerin belirlenmiş olması gerekmektedir. Nakdi yardım yönetmeliğinde yardım yapılabilmesinin genel şartları belirlenmiştir. İdareler, bu Yönetmeliğe aykırı olmamak koşuluyla;

a) Yardım yapılacak teşekküllerde aranacak şartlara,

b) Yardım talebine ilişkin başvurunun ne şekilde yapılacağına,

c) Yardım talebinin hangi kriterlere göre değerlendirileceğine,

ç) Ne tür faaliyetlere yardım yapılacağına,

d) Yapılacak protokolde yer alacak hususlara,

e) İhtiyaç duyulan diğer hususlara,

ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili bulunmaktadırlar.

Bu nedenle, bütçelerinden teşekküllere nakdi yardımda bulunacak mahalli idarelerin bu hususları içeren bir yardım yönetmeliği/yönergesi hazırlaması çok önemli ve gereklidir. Yardımların objektif olarak dağıtımını sağlayacak bu düzenleme aynı zamanda yerindelik denetimleri karşısında da idareleri güçlendirir. 

Ayrıca yardımlarla ilgili bu bölümde belirtilen tüm hususları içeren bir “Yardım Dosyası” oluşturmalarını önermekteyiz. Yardım yapılan her bir teşekkül için mali yıl bazında bir dosya açılması, bu dosyaların analitik olarak kodlanması ve yardıma ilişkin düzenlenen her tür belgelerle teşekküllerden alınan sonuçların bu dosyalarda muhafaza edilmesi gerekmektedir.

 

 

 

[1] 29. maddenin gerekçesi: “Maddede, genel idare kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinden kamu yararı gözetilmek suretiyle yardım yapılması hususu, yardımların kullandırılmasına ilişkin esas ve usuller ile yardımların kullanımının denetimine ilişkin esaslar düzenlenmektedir. Madde, yardımların amacına uygun olarak kullanımını sağlayacak önlemler de öngörmektedir.”

[2] 17.7.2006 tarih ve 26231 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[3] Yönetmelik’in 4. maddesinde yapılan tanım gereği “Teşekkül”, yardım yapılacak dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri tüzel kişileri kapsamaktadır.

[4] 5302, 5393, 5355 sayılı Kanunlarda

[5] 29.01.2004 tarih ve 25361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

[6][6] Muhasebe yetkilisi; teşekkülün hesabının doğruluğuna, maddi hata olup olmadığına, bakan veya üst yöneticinin onayının bulunup bulunmadığına, yetkililerin imzasının olup olmadığına bakmakla yetkili görevli ve sorumludur.

[7] Mevzuat yazım tekniği açısından “zorunludur” gibi bir ifadenin bulunması gereksizdir. Bu ifade bulunsa da bulunmasa da emredici kuralların yerine getirilmesi zorunludur. Zorunlu yazılmayan maddelerin gereğinin yerine getirilmesi de elbette zorunluluktur.