Her Yıl Sonunda Temel Bir Sorun: Belediyelerde İlave Personel İşe Alınmasına Yönelik Bütçe Kısıtı |
Dr. Erkan Karaarslan
Belediyelerde Her yıl sonunda karşımıza bütçesel kısıtların aşılıp aşılmadığı sorusu gelmektedir. Borçlanma limiti, doğrudan teminle alınacak mal ve hizmet limiti, ödenek limitlerinin aşılıp aşılmadığına ilişkin sorunlar, personel çalıştırma oranlarının aşılıp aşılmadığının kontrolü gibi sorunlar esasında yılın her dönemine ait sorunlar olmakla birlikte yıl sonunda daha büyük bir kriz şeklinde bu konular karşımıza gelmektedir.
Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle bu kısıtlara ilişkin konuları tek tek bir seri yazı şeklinde kaleme almayı düşündüğümü de burada duyurayım.
Belediyelerde İlave Personel İşe Alınmasına Yönelik Bütçe Kısıtı
Belediyelerde işe ilave personel alınmasında 2 tür bütçe kıstı bulunmaktadır. Bu kısıtlardan ilki 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yer alan memur, işçi, sözleşmeli personele yönelik kısıttır. İkincisi ise Usul ve Esaslarda yer alan belediye şirketine personel alımına yönelik kısıttır.
1- Belediye Kanunu’nda Yer Alan Kamu Personeline Yönelik Geliştirilmiş Olan Bütçe Kıstı
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Norm kadro ve personel istihdamı” Başlıklı 49. Maddesinin 8. Bendinde; “Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzde otuzunu aşamaz.” denilmektedir.
Aynı maddenin devamında bu genel kuralın istisnaları da hüküm altına alınmıştır. Buna göre;
Yeni personel alımı nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faiziyle birlikte belediye başkanından tahsil edilir.
Gerek bu maddeden kaynaklı kısıtlar gerekse norm kadroya ilişkin mevzuattan kaynaklı kısıtlar ayrıca personel işe alımına ilişkin prosedürler ve diğer sosyal ve ekonomik nedenlerle Belediyelerde öteden bu yana devam eden taşeronlaşma ve taşeronlara yapılan giderlerin personel giderlerine dahil edilmeden bu maddede ki hesapların yapılması nedeniyle pek çok belediyede söz konusu mevzuat kısıtı bugüne değin önemli bir sorun alanı haline gelmemiştir.
2- Usul ve Esaslar’da Yer Alan Belediye Şirketlerinde Çalıştırılacak Personele Yönelik Geliştirilmiş Olan Bütçe Kıstı
Yukarıda anılan mevcut personel çalıştırma kıstına ilaveten belediye şirketlerinde çalıştırılacak olan personelin işe alımını düzenleyen 2. Bir kısıt ilave edilmiştir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 20 nci maddesine istinaden 09/04/2018 tarih ve 11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar 28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu kapsamda; mahalli idarelerin personel çalıştırılmasına dayalı hizmetlerinin gördürüleceği şirketlerde işçilerin işe alımı, işçilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler içindeki payına ilişkin üst sınırları, ilk defa alınacak işçilere ilişkin belirlenecek ölçütleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin Usul ve Esaslar belirlenmiştir. Bu Usul ve Esaslar kapsamında; “İdarelerin, şirket personeli de dahil yıllık toplam personel giderleri, idarenin gerçekleşen en son yıl bütçe gelirleri toplamının her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak miktarın yüzde kırkını aşamaz.” denilmektedir.
Bahse konu mevzuat ve bu mevzuatı açıklayan Genelgede bu Genel kurala ilişkin açıklama ve istisnalar yer almaktadır. Buna göre;
3- Söz konusu Bütçesel Kısıtlarını Aşarak Personel İstihdamının Yöntemi
Söz konusu her iki kısta da pek çok belediye ya takılmaktadır ya da önümüzde ki dönemde personel giderlerinde ki artış, ilave personel istihdamı, bütçe gelirlerinde ki düşük seyirli artış gibi nedenlerle takılma riski ile karşı karşıyadır. Bu risk pek çok belediye de kamuyu zarara uğratma saiki ile belediye başkanları açısından görevi kötüye kullanma soruşturma ve kovuşturmalarına da dönecektir.
Bu nedenle belediyelerin 2 proje ile bu riske karşı koyması icap eder.