Loader

ÇÖZÜM YOK MU?

 

Son dönemlerde yerel medyada yer alan haberleri taradığınızda, sıklıkla, belediyelerde ki nakit yetersizliklerinin yol açtığı sorunlara dair haberlere rastlarsınız. Gerçekten Belediyeler, tarihlerinin en büyük krizini yaşamakta, finansmanlarını sürdürebilmekte bugüne kadar hiç yaşamadıkları oranda büyük sorunlarla başa çıkmaya çalışmaktadır. Bunlardan, en iş bilmezlerinin yönetimlerde olduğu Belediyelerde, bu mali yetersizlikler ve krizler, personel maaşlarını ödememe, hatta personeli süreli ya da süresiz işten çıkarma ile sonuçlanmakta.

Elbette bugün yaşanan finansman güçlükleri sadece belediyeleri değil, aileleri, şirketleri, ülkeleri ve hatta tüm dünyayı etkilemektedir.

Belediyelerde yaşanan finansman sorunları, pandemi ile ilişkilendirilmek istenilse de, belediyeler hayli uzunca bir süredir, giderlerini karşılayan bir gelir sistemi kuramadıkları için, finansman krizi yaşamaktaydılar. Giderlerini bir türlü azaltamayan, gelirlerini ise gider artışına kıyasen daha az geliştirebilen belediyelerde, alternatif finansman imkanlarından yararlanamayınca, kaçınılmaz son sürdürülemez mali yönetimlerde belediyeler oluşmasıdır.

Ben bu tespitimi, 2010 yılından itibaren yapmış ve piyasa borcunu (müteahhit) gösteren bütçe emanetleri hesabında ki artışın seyrinden yola çıkarak, Belediyelerde acil gelir artırıcı çalışmalar programlarının başlatılması gerektiğini ifade etmiştim. Uyguladığımız Gelir Artırıcı Çalışmalar programı sayesinde (Sarıyer Belediyesinde İdari ve Mali Sürdürülebilirliğin Sağlanması Projesi), örneğin Sarıyer’de yıllarca geriden gelen müteahhit borçları ödendiği gibi, çok büyük yatırımlar olan Belediye Hizmet Binası, Yaşar Kemal Kültür Merkezi gibi yapım işlerinin hakedişleri ödenebilmiştir. Belediyede Gelir Artırıcı Çalışmalara başladığımızda, “Belediye ilk defa kendine ait bir hizmet binasına taşınacak” dediğimde Sn. Şükrü Başkan dışında, sanırım hiçbir çalışan sözlerime inanmamıştı. Şimdi görkemli bir binada hizmetlerini sürdürüyorlar.

Bugün belediyelerin ve özelliklede belediye başkanlarının şikayet etmek yerine çözüm bulmaları gerekiyor. Elbette sorun ötelenemeyecek oranda büyümüştür. Sadece İstanbul belediyelerinin piyasaya olan borcu (kamusal borçları ve finansman borçları hariç) 11 milyar TL.yi geçmiş durumdadır. Belediyelerin yasaların kendisine tanıdığı ve hiç almadığı onlarca gelir çeşidi vardır. Yine mevzuatta tanımlanmış belediyelerin çok eksik aldığı gelirler vardır. Bunlara bir örnek vererek yerel yönetimlerin bu yazımla gelirlerini artırmaya bir nebze olsun katkı da vermek amacıyla, bir sahil belediyesinde yaptığımız işlemi aktarayım.

İLAN REKLAM VERGİSİ

Belediye sınırları içinde yapılan ilan ve reklam alanları üzerinden belediyelere ilan reklam vergisi ödenir. Peki belediye sınırları içinde ki soğutma dolapları üzerinde ki reklamlardan İlan Reklam Vergisi Alan var mı? Bir marketin önünde duran, Algida, Panda, Cola, Su gibi onlarca dolabın metrekare fiyatlarını hesap edip İlan Reklam Vergisi elde etmiş oluruz. Örneğin Sn. Deniz Atabay Başkanla Didim’de yürüttüğümüz gelir artırıcı çalışmalar kapsamında yaklaşık 1.000 m2 sahada ki soğutma dolapları üzerinden ilan reklam vergisi bedeli alınabileceğini tespit etmiştik. Bu da ortalama yıllık 200.000 TL civarında gelire tekabül edecektir ve buda bize 1 seçim döneminde 1 milyon TL gelir elde edilebileceğini göstermektedir.

Bunun gibi bir gelir çeklisti yaparak yüzlerce hatta binlerce kalemde ilave gelir artışı yapılması mümkündür. Başlıkta yer alan “Çözüm Yok Mu” şeklinde ki sorumuzun cevabı “Çözüm Vardır.”

İşi bilene kılıcı kuşanana her zaman bir çözüm, her zaman gidilebilecek bir yol vardır.