Loader

 

BELEDİYELERDE BÜTÜNCÜL SOSYAL YARDIM VE SOSYAL HİZMET POLİTİKALARI UYGULAMALARI

 

Dr. Erkan Karaarslan

Primsiz Ödemeler Genel Müdür Vk.

 

I.  GİRİŞ

Ülkemizde yoksulluğun yaygınlığı ve kronikleşmiş olması son yıllarda dikkatleri sürekli olarak sosyal yardımlara çevirmektedir. Ülkemizde gerek kamu sektörü, gerek özel sektör gerekse sivil toplum kurumları ve hane halkları pek çok yöntemle sosyal yardım faaliyetinde bulunmaktadır. Buna karşın, sosyal yardım sisteminin yoksullukla mücadelede etkin olmadığı ve sürekli olarak sorun ürettiği söylenebilir.

Yerel yönetim kuruluşları ve özellikle de belediyeler her yıl artan bir oranda bir çok yolla sosyal yardım ve sosyal hizmet üretmekle birlikte bu yardım ve hizmetler bir bütünlük içinde sunulamamakta, mükerrer sosyal yardımlar verilmekte, ihtiyaç sahibi ve ihtiyaç miktarı tespiti doğru ortaya konulamamakta, bütçede yeterli önceliklendirme yapılamamaktadır.

Bu çerçevede, ortaya bütüncül sosyal yardım ve sosyal hizmet niteliğinde yerelde bir sigortası projesini içerir bir sosyal yardım sosyal hizmet projesi modeli üretilmesi gerekir. Böyle bir proje niteliği itibariyle dünya ölçeğinde, bir barış ve onur projedir.

Bütüncül ve kırılganlıkları da kapsayan, bütüncül sosyal yardım ve sosyal hizmet, projesi ile tüm yoksul aileler farklı yardımlardan ve farklı miktarlarda desteklerden yararlanmak suretiyle yoksulluk sınırlarının üzerinde gelir elde edecek ve artık geleceğe güvenle bakacaktır. Belediye yetki ve görev sahası içindeki tüm hemşehriler içinde yoksulluğu tanıyan hiçbir kimse kalmayacaktır.

 

II. BELEDİYELERİN SOSYAL YARDIM YAPMA GEREKSİNİMİ

İnsanca yaşam, her vatandaşın en temel hakkıdır. Anayasamıza göre, Yoksulluğu ortadan kaldırmak, devletin temel görev ve sorumlulukları arasındadır. Vatandaşların maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamak sosyal hukuk devletinin öncelikli amacı olmalıdır. Bu nedenle sosyal devlet güçsüzleri, güçlüler karşısında korur. Sosyal devlet, vatandaşlar arasında eşitliği ve bütün toplum için adaleti sağlar. Siyasal ve ekonomik bağımsızlığı korumak için gerekli olan toplumsal denge, güçlü bir sosyal devlet aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

Devlet, tüm kurum ve kuruluşları ile bütündür. Belediyeler Devletin hem tamamlayıcı hem de parçasıdır. Bu nedenle sosyal devletin yerelde karşılığı olan sosyal belediyeciliktir.  Türkiye’de güçlü bir sosyal devletin inşası sürecinde belediyelerin dışında olduğu bir sistem tasarlanamaz.

Ülkemizde, aşağıda sıralanan ancak bu bölümde detaylarına girilmeyecek olan sorunlar nedeniyle belediyelerin sosyal yardımda bulunmaları ve bunu bütüncül bir model olarak ortaya koymaları gerekmektedir.

Sosyal yardımı zorunlu kılan nedenler;

 

  1. Genel yoksulluğun yüksekliği,
  2. Çocuk yoksulluk oranın yüksekliği,
  3. Yapısal nitelikli ve derinleşen işsizlik sorunu,
  4. İşgücüne katılımın çok düşük olması,
  5. Engellenemeyen kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ekonomi,
  6. Yaşlanan nüfus,
  7. Tarım kesiminin küçülmesi ve kırsal kesimde artan yoksulluk,
  8. Sosyal sigorta programlarının kapsamadığı çalışan gruplar,
  9. Özel olarak korunması gereken engelliler, çocuklar, bölünmüş aileler

III. BELEDİYELERİN YAPTIKLARI SOSYAL YARDIMLARDAKİ SORUNLAR

Uygulamada pek çok belediye kendi öncelik ve bütçe imkanları dahilinde sosyal yardım uygulamasına başlamıştır. Bu uygulamalar incelendiğinde, genel olarak aşağıda sıralanan sorunlardan bahsedilebilir;

  1. Sosyal yardımların yapılış biçimi, zaman zaman vatandaş onurunu zedeleyici nitelikte olabilmektedir. 
  2. Diğer sosyal yardım kurumları ile eşgüdüm ya sınırlıdır ya da hiç yoktur. Belediyenin kendi içindeki birimlerde dahi ciddi bir koordinasyon problemi yaşanmaktadır.  
  3. Yardımların tek elden izlenebileceği ortak bir veritabanı yoktur.
  4. Türü, miktarı aynı olan yardımlar, ailelerin yoksulluk eşiğinin ne kadar altında olduğu dikkate alınmadan aynı miktarda verilmektedir.
  5. Sosyal yardım sistemi çoğunlukla “istek” üzerinden yürütülmektedir. Bu uygulama nedeniyle yoksul olup da başvurmayanlar yardıma hak kazanamamaktadır.
  6. Yardıma başvurmak için istenen belge sayısı çok fazladır. Bu belgeler nitelik itibariyle değersiz tamamen bürokrasi oluşturan uygulamalardır.
  7. Yardıma ulaşmak için tutulan yol ve yöntem,  bireyler ve aileler açısından çok yorucu ve zaman alıcıdır.
  8. Verilen yardımların yoksulluğu azaltmadaki etkinliğini ölçecek bir mekanizma bulunmamaktadır.
  9. Yardım ihtiyacı toplamda ve hane de doğru ölçecek ne bütünleşik bir veri tabanı ne de envanter çalışması vardır.
  10. Yardımların önemli bir bölümü şartlı olarak verilmemektedir.
  11. Yardımlar ailedeki yetişkinleri etkinleştirecek (mesleki eğitim kurslarına devam edip beceri kazandıktan sonra iş bulacak ve yoksulluğunu giderecek) biçimde düzenlenmemiştir.
  12. Yardımlardaki yoksulluk eşiği, bölgesel yaşam farklılıkları ve yoksulluk oranlarını dikkate almamaktadır.
  13. Yardımlar süreklilik göstermemektedir. İstikrarlı değildir.
  14. Sağlanan yardımların miktarı, süresi, yoksulluk eşikleri bir mevzuata dayandırılmamıştır.
  15. Kimin, hangi koşullar altında, hangi ölçü ve sürede yardıma hak kazandığı kişisel tavır ve tutumunlara göre değişebilmektedir.
  16. Sosyal yardımlar, yetkililerin sıklıkla kullandığı bireysel yetkileriyle yürütülmektedir.
  17. Kime, nasıl yardım edileceği konusunda nesnel ölçütler kullanılmamakta; yiyecek, giyecek ve kömür dağıtımı gibi birçok yardım gelişigüzel yapılmaktadır.
  18. Yardım malzemelerinin alınması ve dağıtılmasında sık sık gereğinden yüksek, usulsüz harcama ve yolsuzluk savları ile karşılaşılmaktadır.
  19. Sosyal yardım bütçeleri örtülü ödenek haline getirilmiştir.
  20. Sosyal yardım personeline ödenen ücret ve diğer giderler bütçe üzerinde önemli yük haline gelmiştir. 
  21. Sosyal yardımların dağıtımında kullanılan yoksulluk tanımları bilimsel bir yaklaşım çerçevesinde yapılmamaktadır.
  22. Mevcut programlar kadının istihdamını arttıracak, çocuk bakım parası, kreş parası gibi mekanizmalar içermemektedir.
  23. Sosyal yardım ve hizmet birimleri kurumsal kapasite yetersizliği içindedir.
  24. Sosyal yardımların kendi içinde, sosyal hizmetlerle ve belediye politikaları ile bütüncül olması sağlanamamıştır.
  25. Sosyal yardımlarda birbirini destekleyen alternatif modeller bulunamamaktadır.
  26. Sosyal yardımlar yoksullukla mücadele amacına odaklanmamıştır.
  27. Sosyal yardımlar belediye önceliği haline gelememiştir.
  28. Sosyal yardımların merkezi hükümet kurumlarının doldurmadığı alanlara konsantre olunarak yapılmamaktadır.
  29. Sosyal yardım birimlerince bir mevzuat analizi yapılmış değildir.

   

IV. BELEDİYELERİN SOSYAL YARDIM YAPMASININ HUKUKİ DAYANAĞI

Belediyeler, 5393 sayılı Belediye Kanununa göre sosyal yardım yapabilirler. 5393 Sayılı Kanunun belediyenin görev ve sorumluluklarının sayıldığı 14. Maddesinde, belediyenin sosyal yardım ve hizmetleri yapacağı ya da yaptıracağı hüküm altına alınmıştır. Belediye Kanunu’nun hemşehrilik hukukunu düzenlediği 13. Maddesinde, hemşehrilerin “belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.” hükmü yer almaktadır. Belediye giderlerinin sıralandığı 61 maddenin i bendinde, “Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.” Denilerek belediyelere sosyal yardım yapma imkanı getirilmiştir.

Belediyeler, 5393 sayılı Kanunun 77. Maddesi uyarınca, “Belediye; sağlık, eğitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, engellilere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular”.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu,nun “Sosyal amaçlı yardımlar” Başlıklı, 103. Maddesi uyarınca, “1. 4109 sayılı Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkındaki Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi ile belediye meclislerine verilmiş bulunan zam yetkisi, yüzde 10 oranında olmak üzere bu Kanunun yalnız Meslek Vergisine ilişkin madde hükümlerine uygulanır.

2. Eğlence Vergisi hasılatının yüzde 10'u, bulunan yerlerde darülaceze ve benzeri kuruluşlar hissesi olarak ayrılıp belediyece sözü geçen müesseselere yüzde 10'u da verem savaşına ayrılıp belediye sınırları içinde Verem Savaş Derneği Teşkilatı varsa yardım olarak bu derneğe verilir.

3. Bu Kanunla sağlanan gelirlerin yüzde 1'i kanunlarla tayin edilen veya belediyelerce tespit edilen sosyal amaçlı kuruluşlara veya hizmetlere tahsis edilir.” denilmektedir.

Ayrıca içsel yönetmeliklerde, stratejik planda bu yardımların yapılmasına imkan kılan hukuki dayanaklar yer almaktadır. 

 

V. BELEDİYELERİN SOSYAL YARDIM YAPMASININ HUKUKİ USULÜ

Belediyeler hem mantık hem hukuk çerçevesinde bir sosyal yardım yapmak zorundadır. Peki Kanunda imkan tanınan bu yardımı, kimlere, hangi koşullarda hangi sürelerde ve hangi belgelerle verecektir Belediyeler. Bu nedenle belediyenin yapacakları yardımları, kimlere hangi koşullarda hangi belgelerle hangi süreyle yardım yapılacağını, yardım yapılmasında amaç ve ilkeleri, yazılım ve personeli, sorumlu birimleri belirleyen bir sosyal yardım yönetmeliğine ihtiyaç vardır. Uygulamada nesnellik bu Yönetmelikle sağlanmaktadır.

Belediyeler “Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” hükümlerini dikkate alarak bir Yönetmelik taslağı hazırlamalıdır. Bu taslak katılımcı yöntemlerle hazırlanmalıdır. Belediye Sosyal Yardım Yönetmeliği meclise sunulmalı ve meclisin kabulü gerçekleşirse, 6085 sayılı Kanunun 27. Maddesi uyarınca Sayıştayın istişari görüşü alınır. Görüş çerçevesinde Meclis tarafından gerekli revizyonlar yapılır ve Yönetmelik bir yerel gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.

 

VI. SOSYAL YARDIM MODELLERİ

Belediyeler çerçevesi bir Yönetmelikle çizilmiş olarak, ihtiyaç sahiplerine ayni ve nakdi sosyal yardım yapabilirler. Bunlardan sadece birini yapabildikleri gibi her ikisini de birlikte yapabilirler. Ayni ve nakdi yardımları kişilerin durumlarına göre bir defalık, geçici bir süre ya da sürekli yapabilirler. Sürekli bir nakdi yardım metodu benimsenmiş olduğu durumlarda aslında bir nevi kişilere sosyal güvence sağlanmış demektir. Sürekli nakdi yardımlarla, çağdaş bir sosyal güvenlik sistemi ve sosyal koruma ağı geliştirilebilir. Böylece inanç ve köken ayrımı gözetmeksizin, her vatandaş her türlü dışlanmışlıktan korunur ve yoksulluk ortadan kalkmış olur.

Ayni ve nakdi sosyal yardımlarla birlikte, aşağıda sıralanan alternatif sosyal yardım modellerinin bazılarının devreye alınması ile birlikte sosyal yardımlarda çok etkili bir yerel yönetim modeli oluşturulabilmiş demektir.

  1. Gıda Bankacılığı sisteminin kurulması.
  2. Sosyal Market adı altında bir market oluşturulması.
  3. Sadakat Kartı uygulamasına geçilerek, bir sosyal yardım havuzu oluşturulması. Alınacak indirimlerle yardım havuzunun büyütülmesi, istenilen alanlarda yardımın nakit yapılması.
  4. Sosyal Hizmet Uygulamaları ile sosyal yardım uygulamalarının bütünleştirilmei.
  5. Yoksul ve kırılgan gruplar için bir aşevi oluşturulması.
  6. İhtiyaç sahipleri için bir konukevi oluşturulması.
  7. Evde Bakım hizmetlerinin sosyal yardımlarla bütünleştirilmesi.
  8. İstihdam Merkezi kurulması ve yoksulluğa kökten çözüm aranması.
  9. Kariyer Geliştirme Merkezi kurulması.
  10. Öğrencilere şartlı nakit destekleri kurulması
  11. Kırılgan gruplara, ihtiyaç duydukları alanlarda yardım yapılması.
  12. İhtiyaç sahibi hanelerin çocuklarına kreş desteği sunulması.

Hangi sosyal yardım modeli belirlenmiş olursa olsun öncelikle hedef kitlenin belirlenmesi, kapsam dahilindeki bölgede mevcut durumun yoksulluk envanterleri gibi yöntemlerle ortaya konulması, kırılganlık ve engellilik durumlarının haritalandırılması, sosyal yardım süreçlerinin çıkartılması ve iyileştirilmesi, iyi çalışan bir yazılımın ortaya konulması, stratejik plan ve performans programında öngörülmesi ve hedeflenen performans göstergesine ulaşılıp ulaşılmadığının raporlanması gerekmektedir.

 

VII. NAKDİ SOSYAL YARDIM YAPILMASI

Sürekli bir nakdi sosyal yardım yapılmasında temel ilkeler aşağıdaki gibi olmalıdır,

  • Sunulan destekler hane odaklı olmalıdır.
  • Sosyal destekler bir lütuf gibi değil, bir vatandaşlık hakkı olarak sunulmalıdır.
  • Sosyal destekler doğrudan kadına verilmelidir.
  • Çocuk bakımı nedeniyle işgücüne katılamayan kadınların istihdam oranını arttıracak, çocukları okulöncesi eğitime özendirecek desteklere önem verilmelidir.
  • Personel alımında, Sürekli bir nakdi sosyal yardım yararlanan ailelere öncelik tanınmalıdır.
  • Desteğe gereksinimi olan ailenin, bilimsel yöntemlerle geliştirilmiş nesnel ölçütlerle belirlenmesi ve desteğe hak kazanılması halinde desteğin, hızlı ve uygun bir şekilde verilmesi sağlanmalıdır.
  • Ailenin, yardıma muhtaç duruma düşmesini önleyen, başka bir deyişle kırılganlıkları da dikkate alan önlemler alınmalıdır.
  • Desteğe gereksinimi olan ailedeki bireylerin en kısa sürede kendi olanaklarıyla geçinebileceği ve destek almadan yaşayabileceği duruma gelmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalı bu çerçevede, sosyal destekler sürdürülebilir kalkınmanın bir aracı olarak kullanılmalıdır.
  • Sosyal destek ödemelerinde, kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli kullanılması temel amaç olmalıdır.
  • Sosyal destekler, denetim ve gözetim altında, kamu idareleri ile özel hukuk tüzelkişileri arasında eşgüdüm sağlanarak ve gönüllü sektör harekete geçirilerek yapılmalıdır.
  • Yoksullukla mücadelede, bu mücadelenin amaç ve hedeflerini belirten, bunlarla ilgili tüm etkinlik ve tasarıları yaşama geçirecek beş yıllık bir “Bütüncül Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Programı Strateji” bildirimi hazırlanmalıdır.

     

Sürekli bir nakdi sosyal yardım uygulaması, sosyal sigorta programlarından yararlanamayan, sosyal sigorta programlarından yararlanmakla birlikte, yoksulluk eşiğinin altında geliri olan tüm vatandaşları kapsamalıdır. Ailenin yoksulluğu göz önüne alınacak, ailede çocuk, engelli, yaşlı üyelerin bulunması, aile reisinin işsiz olması, aile üyelerinin sayısı, ailenin yetişkin sayısının (anne-baba) tek olması verilecek yardım miktarını etkilemelidir.

              Sürekli bir nakdi sosyal yardım uygulaması, temel öncelikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Ailedeki toplam gelirin eşdeğer birey ölçeğine göre belirlenen yoksulluk eşiğinin altında olması,
  • Desteğin aileyi esas alması, bireyin aile içinde değerlendirilmesi,
  • Ailelere aktarılacak sosyal desteklerin yoksulluk açığını kapatması,
  • Çocuklara yapılacak eğitim desteği ile ailelere, özellikle kadın ve çocuklara yönelik sosyal uyum desteğinin ve engellilere sunulacak desteğin, gelir dışında düşünülmesi gereken özel koşulları dikkate alması. 

İlgili sosyal yardım görevlileri, sosyal desteklere ilişkin bir yönetim bilgi sistemi geliştirmelidir. Bu sistemden elde edilen veriler çerçevesinde gelir testi ve gerekli ek koşullar saptanmalıdır.

Sürekli bir nakdi sosyal yardım miktarı aşağıdaki formül ile belirlenmelidir.

 

Sürekli nakdi sosyal yardım miktarı= Yetişkin Desteği + [Çocuk Desteği + Çocuk Eğitim Desteği] + Sosyal Uyum Desteği + Yaşlı Desteği + Engelli Desteği + Sağlık Desteği

 

VIII. BELEDİYELERDE SOSYAL YARDIM SİSTEMİ OLUŞTURULMASI İŞ PLANI

Belediyelerde yukarıda detayları açıklanan bütüncül bir sosyal yardım ve sosyal hizmet kurulması hayati önemdedir. Bu bir dünya projesidir. Sıfır yoksulluk hedefine göre şekillendirilebilecek böyle bir projeyi hayata geçirmenin aşamaları aşağıda bir model olarak sunulmaktadır.

BÜTÜNCÜL SOSYAL YARDIM VE SOSYAL HİZMET SİSTEMİ KURULMASI

A. Sosyal Yardım ve Hizmet Uygulamalarının Değerlendirilmesi

A1. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Çalışma Yönteminin Belirlenmesi

A2. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Çalışma Grubunun Görevlendirilmesi

A3. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Yönetim Sistemi Takviminin Belirlenmesi

A4. SYS Eğitim ve Metodolijisinin Belirlenmesi

A5. İlke ve Standartlarının Belirlenmesi

B. Kurumsal Yapının Değerlendirilmesi

C. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Konularında Eğitim Desteği Sağlanması

C1. Eğitim Materyallerinin ve Çalışma Kitapçığının Dağıtılması

C2. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Çalışma Grubu Eğitimi

C3. Yöneticilere Yönelik Farkındalık Eğitimi

D. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Mevzuat Taslaklarının Oluşturulması

E. Sistem Tasarımının Yapılması

E1. Yoksulluk Envanterinin Oluşturulması

E2. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmetlerde Mevzuat Analizine Dayalı Olarak Süreç ve Prosedürleri Belirlenmesi

E3. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmetler Yazılımın Tamamlanması

E4. Kurumsal Yapının Geliştirilmesi

E5. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmetlerde Verimlilik ve Kalite Kontrolünün Yapılması

E6. Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmetlerin Etki Analizinin Yapılması

F. Tanıtım Çalışmalarının Yapılması